Cuma, Haziran 12, 2009

Zaman denen kavram nekadar da çabuk geçiyor. Zamanı biraz geriye alsam neler yapıcam oda zor iş, hatta imkansız. Işınlanmakta işimi görür. Star Trek' teki gibi ışınlanamıyorumdaa off off yok ki bi Scoty ışınlasın beni sağa sola. Az zamanda çok işler yapmam lazım fakat stres seviyem tavan yapmış durumda. bi'şehir değişikli şart oldu bünyeme. Kafayı ha yedim ha yemek üzereyim hadi bakalım hayırlısı...

kaleme alan ~ outis ~ zaman: 13:04  

6 fikrini beyan et:

keşke olsa yeminlen pinekleyerek geçirdiğim tüm zamanlarımı yararlı birşeyler yaparak değerlendirirdim. O da olur belki bir gün be Yosihy :)

gulnihal kalfa dedi ki...
12 Haz 2009 13:22:00  

vallaa delirme aşamasına geldimm sıkıntıdan. gitmek için gün sayıyorum artıkk yapmak istedim pek çok şey var ama azcık sabretmek lazım;)

~ outis ~ dedi ki...
12 Haz 2009 13:28:00  

bide şöyle bi durum varki dokuz ay içinde iki yıllık olay yaşamış gibi olma durumu var...

12 Haz 2009 18:11:00  

Charles Baudelaire der ki: "Bin yıl yaşasam bu kadar anım olmazdı."
Yine kendileri buyururlar ki: "Her nerede değilsem orada mutlu olacakmışım gibi gelir."
Benzer şekilde: "Hayat, her hastası yatak değiştirme saplantısına kapılmış bir hastanedir."

Bi de şuna değinmekten kendimi alıkoyamadım =)
Spock: Siz gerçekten transwarp ışınlanma teorisinin yaratıcısı Montgomery Scott'sınız.
Scott: Ben de bundan söz ediyorum zaten. Buraya düşmeyi nasıl becerdim, sizce? Eğitmenimle göreceli fizik ve onun alt uzay yolculuğu ile... olan ilişkisi hakkında ufak bir tartışmaya giriştim. Işınlanma menzilini greyfurda benzer bir şey olarak görüyordu. 160 km ile sınırlandığını düşünüyordu. Ona bir greyfurdu, aynı sistem içindeki bir gezegenden diğerine ışınlamakla...kalmayacağımı, ki bunu yapmak oldukça kolay bir şeydir, aynı zamanda...bir yaşam formunu da ışınlayabileceğimi söyledim. Böylece, Amiral Archer'ın ödüllü tazısı üzerinde bunu denedim.
Kirk: O köpeği biliyorum. Ne oldu hayvancağıza?
Scott: Tekrar ortaya çıkarsa söylerim. Bilmiyorum, o konuda kendimi suçlu hissediyorum.

şah dedi ki...
13 Haz 2009 08:25:00  

ne yapiyosak kendi kendimizee yapiyoruz askılnda...elimizde olmayan şey herzamn daa cazip geliyo olmayanı elde etmek için çabalıyooruz ama elde edince nedense ilk günkü istek sönüp gidio sırdanlaşıyo sanki herşey. buda bizim açgözlülüğümüzden kaynaklanıoo galibaa

filme gelince o sahnesi gözümün önüne geldii eğlenceli filmdi vesselam :)

~ outis ~ dedi ki...
13 Haz 2009 10:32:00  

turist ömer deki gibide ışınlanabilirsin :D
gerçi ordaki ışınlanma cok farklıydı.küçük kurtçuklar vücudunu istila edip moleküllerine ayırıyordu.sonrada nasıl oluyorsa başka yere ışınlanıyordun.çok değişikti.ama en cok computer ın hastasıyım.ilahi güç vücuda koysa taksimde cok iş yapardı :D

serkan gürbüz dedi ki...
8 Tem 2009 18:29:00  

Yorum Gönder