kahve bahane fotolar şahane...

Cuma, Ocak 23, 2009

Yaşım ilerledikçe akıllanacağıma daha deli deppek işler yapıyorum nedense. Bu hafta çarşamba günü sevgili kuzenimin agussia nın ilaç dükkanına gitmeye karar verdik sevgili aslımm ve chirkhef ile birlikte. Foto çekeceğimiz için aksesuarlarıda topladık gittik. Aksesuarlar elimizde düştük aşagışamlı yolarına tabi yolda giderken boş dururmuyuz dedikodu kazanını da kaynattık buarada. ne demişler boş duranı allah sevmez diye. Sevigili agussia (kendisi eczacı olur ahhh yazcak çok şey varda yazamıom nedense :))) bizi köttee ekmek ve kahve çikolata konseptiyle karşıladı. Ne alaka demeyin aşağışamlı burası heran herşey olabilir ;)). Bu arada belirtmeden geçemeyeceğim çikolatalarda pek bi güzeldi allahtan kimseye bişey olmadı;) Neyse bu ziyaretimizin asıl sebebide chirkefin foto kolleksiyonuna yeni kareler eklemek istemesiydi. Evet amacımız buydu itiraf ediyorum ziyaret bahane!!! Tren yolu ve keman konseptli bu fotoları hala göremedik ama benim bitane fotomu koyduğu için pek bi mutlu oldum burdan kendisine teşekkürlerimi iletmek istiorum.

Denilzi il sınırları içerisinde değişik, keyifli bigündü arada yapalım gene yaww sevgili dostlar :P

dip not: yazıda kullanılan isimler kişilerin net aleminde kullandığı isimler olup sahislar deşifre edilmemiştir :P

kaleme alan ~ outis ~ zaman: 01:40 6 fikrini beyan et  

Çarşamba, Ocak 14, 2009

empati yoksunu olmuş herkes
kendi doğrularından başka doğru kabullenmeyen insan topluluklarına rastlıyorum bu aralar
gün geçtikçe herkes bencilleşiyor ve bu bencillikten payımı ben de alıyorum
yavaş yavaş bencilliğin kapılarından giriş yapıyorum
anladım ki
benciller kazanıyormuş tüm oyunları
ve
bütün savaşları

kaleme alan ~ outis ~ zaman: 00:03 1 fikrini beyan et  

yaratıcılık ve hormonlar

Salı, Ocak 13, 2009

Uzunca bi süredir takip ettiğim yazarlar ressamlar oyuncular vb sanatla ilgilenen insanlar özellikle erkeler arsında beni etkileyen insanların büyük bi çoğunluğunun farklı tercihlerinin olması bir tesadüfmüdür acaba ?
Soruyorum size...

Neden gayler bu kadar yaratıcı ya da ben yaratıcı olanları mı seçiyorum sadece farkında olmadan.

Yaratıcılık gay olmayı mı gerektiriyor yoksa gaylik mi yaratcılığı tetikliyor?

Sonra hormonlarla mı alakalı diye düşünüyorum. Bunun bilimsel bir açıklaması olmalı. Kesin bilimsel bi açıklaması vardır benim bilmediğim (araştırmak lazım). Neden bi kadının yazdığını değilde bir erkeğin özellikle gay birinin yaptıklarını daha çok beğeniyorum daha çok etkileniyorum . Kadın gibi de düşündüklerinden mi yoksa kadınları daha iyi anladıklarından dolayımı acaba?

Biraz östörojen biraz testestorojenin iyi harmanlanması mı insanı yartaıcı kılan . Tek başına hormanlar bile etkili değil güzel bişeyleri yaratmaya. Galiba her ikisinede sahip olmak gerek ve tüm benliğiyle yaşamak gerek bütün duyguları tam anlamıyla ifade edebilmek için.

***bu yazıyı bu aralar çok Küçük İskender okumaktan dolayı yazdığımı belirtmeden geçemiyeceğim :))

kaleme alan ~ outis ~ zaman: 23:17 1 fikrini beyan et  

hüzünlü mutluklar zamanı

Salı, Ocak 06, 2009

mutluluğun yanında hüznüde bedavadan veriyorlar arık
çayın yanında şeker gibi
kahvenin yanında çikolata gibi
mutluluk yanında hüzünde bedava
üstüne para vermiyosunuz öylesine bedava iştee
havayla su gibi
toprakla çimen gibi
mutluluk ve hüzünde ayrılmaz bi ikili
ve zaman
hüzünlü mutluklar zamanı şimdi...

kaleme alan ~ outis ~ zaman: 23:06 0 fikrini beyan et