vahşete dehşete şiddete kaşıyım!!!

Salı, Haziran 09, 2009

İnsanoğlu çığrından mı çıkıyor yoksa eskiden beri böyleydi de teknolojiyle birlikte daha çok gözler önüne mi seriliyor anlamış değilim.

Öldürmekte yemek içmek gibi bi ihtiyaçmışçasına hergün onlarca haber görüyorum. Çocuğunu öldüren aileler mi arasınız yoksa anne baba katili çocuklar mı daha neler neler işin en acı tarafı hepsi biz hayatımıza devam ederken olup bitiyor. Kimsenin müdahele etme şansı yok bizde sanki vizyona yeni bi film girmişçesine akşam haberlerinde izliyoruz, dehşete kapılma boyutunu çoktan geçmişçesine.

Şimdilerde hayatta herşeyin olabilirliği düşüncesi sardı dört bi yanımı. Herkesten herşey bekler moddayım. İnsanların yaptıkları davranışlarla söylediği sözler arasında anlam veremeediğim büüyk uçurumlar var. Çok iyi tanmıızn insanı bazen hiç tanıyamıyoruz(tanıyamıyorum). Bazen kendimi bile tanıyamıyorken, yaptıklarıma bi anlam veremiyorken başkalarını çok iyi tanımayı nasıl bekleyebilirim?

Zamanla insalarda ikiye ayrılacaklar otokontrol sahibi olan ve olmayanlar diye. Hayat bazen çekilmez boyutlara ulaşıyor bu çekilmezlik içinde kontrolü kaybetmemek mühim olan o ince çizgiyi aştınızmı artık önünüze kimse geçemiyor ve herşeyi yapmaya başlıyorsunuz galiba.

Bazen diyorum kendi kendime; Acaba bizde o sınırı aşıp 3. sayfaya konu olurmuyuz?

kaleme alan ~ outis ~ zaman: 02:13  

2 fikrini beyan et:

(çok uzun yazmışım ya ama iki saattir yazıyorum şimdi silmeye de kıyamadım, onaylamazsan hatta okumasan da gücenmem hehe) her aşırı olduğunu düşündüğümüz olayın mantık sınırları dahilinde çözümlemesi oluyor kanaatindeyim. hani savaş hali haricinde bir insanın bi başkasını öldürmesi hele yakınlık derecesi son zamanlarda türeyen olaylardaki kadar yakın insanların bunu yapması oldukça sınır ötesi gibi gözükse de aslında bu etrafımızdaki -bilhassa yakın çevredeki- insanları tanımaktan imtina etmemizden, belki o insanları tanımanın olanaksız olduğunu düşünmemizden ileri geliyor derim. zira, bu benim babamdır, çok iyi adamdır, deyince herşey yolunda gidiyor nasılsa değil mi? halbuki değil, bu babam ne ile meşgul olur, akşam sofrada bana günün nasıl geçti diye sevecenlikle sorarken kafasının içinden neler geçiyordur, cevabıma verdiği tepkiler otomatik midir yoksa aklını kurcalayan başka hangi düşüncelerin etkisi altındadır vs. gibi analizleri yapmayı pek muhtemeldir ki gereksiz buluruz. sonra da mesela erkek arkadaşınla gittiğin barı basar, o tatlı adamın kungfu ustasına dönüşünü hayretle izlersin (rasgele bi blogda okumuştum zavallı bi kızımız, sevgilisi ve babasının macerasını)
ayrıca, otokontrol mekanizmasına da inanmıyorum (inançlı sayıldığım pek az konu vardır gerçi) şöyle ki insanların belli sınır çizgileri vardır, değişkendir bunun çapı, o aşırı olduğunu düşündüklerimizin sadece çapı biraz genleşmiştir olay anında, hepsi bu. he insanlar bilmiyor cahiller filan konusu da saçmasapan geliyor bana, sadece, analiz etmiyorlar. mesela, sınava göndermediği için annesini öldüren kız çocuğu, e akıllım, sınava girip okumak için önünde tek engel annendi, babanın silahını kullanmakta gayet başarılısın, haydi kızlar okula, şimdi gidersin artık, okula. mutlak bilgi sahibi olmak tanrıya özgü tabi ama şu lipton reklamındaki herşeyibilenkadın bile bazı bazı yanılabiliyor onca bilgi-işlem destekli analizlerine rağmen. gözü dönmek, bi takım harici faktörlerin etkisi altında şuursuz davranmak vs. hariç insan pekala kendini tanıdığı gibi davranır, ama mesela şunu düşün, okulda çok yakışıklı bi çocuk var, ah bi rasgelse de iki çift laf etsem der durursun, rasgelir, kekelersin yüzün kızarır filan, heyecan işte, kendini tanıyamazsın o an, noluyor bana filan dersin, bu kadar basittir. ben mesela, dün gece yoldaydım, otobüs mola verdi, dışarı çıktım, üzerimde tşörtle, hava biraz soğuk tabi gece olduğundan, hafif de uyku sersemiyim, garip bi tik oluştu birden, çenemde. 80 yaşındaki dedemde görmüştüm bu tiki en son, noluyorum, ben kimim dedim bi an...

şah dedi ki...
9 Haz 2009 05:14:00  

İnsan yapısında aynı anda şeytanda bulunuyor malesef. Herkes meyillidir öldürmeye, sen bile, ne kadar modernleşsekte evrim gereği hayvansal iç güdülerimiz he var. hıı Noluyor senin benim gibiler içimizdeki şeytanın başını birşekilde eziyor. O katiller, şiddet yanlısı psikolojisi bozuklarsa saldım çağıra mevlam kayıra diyorlar. Bu da böyle birşey nokta :)

gulnihal kalfa dedi ki...
12 Haz 2009 13:25:00  

Yorum Gönder