les choristes-koro

Pazar, Ağustos 31, 2008

Uzun zamandır izlediğim en mükemmel film demem çok doğru olur. Gerçi bu aralar birsürü film izledim . Beni ağlatacak bir tane arıyodum. En sonunda da buldum diyebilirim. Bu film pek az salonda gösterime girmişti. İstanbulda bulunduğum zamanlarda gözüme çarpıyordu bir kaç yerde ama gitmek kısmet olmadı napalım . Benimde dün d&r'a gitiğimde gözüme çarptı. d&r dan 2.5 tl ye bisürü dvd aldım. Özellikle dram türündeki filmleri seçtim sırf ağlamak için. Nedense çok ağlayasım var bugünlerde, film bahane aslında ya neysee...

Bu film eskiden Hikmet Şimşek yönetiminde ki trt çocuk korosunu anımsattı bana. Çocukluğuma döndüm diyebilirim.

İlk defa bir Fransız filmini bu kadar çok beğeniyorum bu açıdanda ilkti benim için. Gerçi şimdiye kadar kaç Fransız filmi izledin diceksiniz . Çok izlemediğimi söyleyemeyeceğim. Sebepsiz yere bir antipatim var ama bu filmle bakış açımda değişti diyebilirim. Birkere filmin müzikleri için izlenir çok güzeller çünkü. Dünden beri etkisinden çıkmıyım diye neredeyse bütün müziklerini indirdim hala dinlemekteyim. Müzikler hem birbirinden güzel hem de çok acıklı her nekadar fransızca bilmesemde dinledikçe hüzün basıyor beni.

Filmin konusu çok karmaşık değil. '40 lı yıllarda Fransada ki yatılı okuldaki öğrencilerle okula yeni gelen öğretmen Clement Mathieu arasındaki olayları anlatıyor. Zaptedilmesi kolay olmayan bu çocuklarla kurduğu koro sayesinde neler yapılabileceğini gösteriyor. Filmin müzikleri de yönetmene aitmiş. Sonuç olarak duygu yüklü bir film, bu aralar tekrar izlemeyi düşünüyorum.

Şiddetle tavsiye edilir, dram sevenlere...

kaleme alan ~ outis ~ zaman: 18:23 1 fikrini beyan et  

"I found my love in Portofino"

Cuma, Ağustos 15, 2008

İnsan bu şarkıyla uyanır mı hiç. Bir de birşarkı bu kadar mı zor indirilir netten. Tam 4 saat sürdü çıldırmak üzereydim bir ara dinleyemiyeceğim diye. Garip bir insan olan ben yine garip rüyalarımdan birini gördüm bugünde. Konusunun hiç önemi yok. Gördüğüm şeyler okadar gerçekçi ki; ben bile gerçek olduğunu düşünüyorum zaman zaman yoksa ben mi gerçek olmasını istiyorum bilinç altımda onu anlamış değilim. Böyle rüyalardan sonra gün boyu aptallaşıyorum nedense. Kendime gelemiyorum. Neyse uyandım uykumdan aklımda bu şarkı. Hemen oturdum bilgisayar başına aramaya koyuldum. Buldum indiriyorum yarısı indiriliyor sonra bölgesek olarak durduruluyor ben çıldırıyorum tabi o zaman. küfür ediyim diyorum onuda beceremiyorum. o inmedikçe ben hırs yaptım. Tam dört saat sonra azimli uğraşlarım sonucu indirmiş bulunmaktayım. Azmin zaferi modunda şuanda dinlemekteyim şarkıyı....

kaleme alan ~ outis ~ zaman: 01:12 2 fikrini beyan et  

sen ben ve şehir üzerine..

Perşembe, Ağustos 07, 2008

Şehir uyuyor
Bir ben varım sanki ayakta
Bu şehri korumak için bekler gibi kendimi korumak için bekler gibi
Yüzünü bilmediğim adını bile bilmediğim kişiye;
Şimdi sen en güzel uykundayken
Ben uykusuz kalıyorum
Seni biraz daha düşünebilmek kendimle baş başa kalabilmek için bu koca şehrin karanlığında
Sanki bir şey beni engelliyor uyumamı istemezcesine
Uyumayı deniyorum ama yapamıyorum
Kalkıp dolşırum evin içinde bi kaç tur atyorum
Saate bakıyorum
Saat altı
Sokağı dinliyorum
Günün aydınlanmaya başladığı şu saatlerde
Şehrin sessizliğini dinliyorum usulca
Tek tük araba sesleri geliyor uzaklardan
ve
Ben hala uykusuz sen hala uykuda…

kaleme alan ~ outis ~ zaman: 15:12 1 fikrini beyan et  

bozbük bozbük

Cuma, Ağustos 01, 2008


Ne kadar çok ara vermişim.Temmuz ayını sıfır yazıyla bitirdikten sonra ağustosun bu yeni günlerine bozbük tatilimi sıkıştırayım en iyisi. Bu sene 11. Bozbük seyehatimi de gerçekleştirmiş bulunuyorum. 5-6 günde olsa dinlenip eğlendiğim bir zaman dilimiydi. Hergeçen yıl tatil oranlarımda bir düşüş yaşanmakta nedense. Eskiden beş gün tatilimin küçücük bir dilimiyken şimdi tatilimin tüm süresi. Bozbük iki ilerleyip bir gerilesede yinede çok güzeldi, özlemişim orayı, herkesi. Eskiden sahile inerdik bu sene bi kere inip acı gerçekle yüz yüze geldik . dj hulisiyle bozbük geceleri çok korkunçtu çokk bu hafta ikinci gidişimde yazlık sinema olayına girmiş bu hulusi. iyimi etmiş kötümü etmiş pek anlaymadım.

Bu tatilimin en güzel zamnları Bodrum da geçti de diyebilirim ayran gönüllü olan ben yaklaşık 10 saatte iki farklı kişi arasında gidip geldim standartlarımın altınada pek bi indim diyebilirim. Allahtan gelip geçici bi süreç olduğu için normale dönmüş durumdayım. Bodrum nası biyer yaa sanki Türkiye değilde yabancı bir yerdeymişim gibi Türkden çok yabancı karşılaşıyor insan . Ne hikmetse bütün kızlar güzel, nerdeyse bütün erkekler yakışıklıı (sayılır) :)) yerden yere vurdum hemen erkekleri. Ama atmosferde bi başka ordaa. "Hep orda yaşıyo olsaydım keşkeee" diyesi geliyor insanın.

Amma Bodrum sayıkladım bende, sanki tatilimin %90 ını orda geçirmişim gibi. Alt tarafı bir geceydii (bi gecede böyle olduysam bi haftada ne kadar olurdum tahmin edemiyorum) n'oluyo bana yaw.

Bu yazdıklarımı sıcağı sıcağına yayınlıcaktım ama nedense vakit bulamadım(yalannn!!!). Biraz kaytardım desem daha doğru olur. Geçen haftaki tatilin üstüne bu haftasonuda tatil kaçamağı yaptım pek bir güzel geldi. Bazı eksiklerimiz olsada yine yeniden bozbükte olmak çok güzeldi.

** resim bizzat oraya aittir.

kaleme alan ~ outis ~ zaman: 00:15 4 fikrini beyan et